IPTV’ye Şimdiden Hazırlanın

Türkiye’de de uygulaması yakın olan IPTV‘nin hazırlık dönemi devam ederken, AirTies IPTV alıcısını (set-top box) dünyada pazara sunmakla birlikte Türkiye‘deki modem alıcılarını da bu teknolojiye hazır hale getiriyor.

Air 5450, Air 5050 ve Air 4450 olarak adlandırılan bu ürünler, yüksek kapasiteli işlemci ve hafıza özellikleri sayesinde, hızlı veri transferi gerektiren IPTV uygulamalarında etkin bir performans gösteriyor. Bu sayede ağ trafiğinden kaynaklanan kayıp ve gecikmeler en aza iniyor. 11N teknolojisine sahip olan ürünler, 300Mbps‘e varan hız kapasitesi ile kablosuz iletişimi kesintisiz kılıyor.

Air 5450, Air 5050 ve Air 4450 ürünlerini tercih edenler, IPTV’ye geçişte bu servise uyumlu modem almak zorunda kalmayacak. IPTV servisini hemen kullanabilecekler.

 

Daha önce Air 5450, Air 5050 veya Air 4450 ürünü alan kullanıcılar da IPTV servisinden, AirTies‘ın sezgisel çözümleri ile hazır hale gelecek! AirTies‘ın kullanımda olan modemler üzerinde düzenli olarak yaptığı “otomatik yazılım güncelleme” ile piyasada olan modemler de IPTV‘ye uyumlu hale gelecek.

:: Internet üzerinden TV yayını izlemek ilginizi çekiyor mu?

 

Patronunu Vur!

ABD’de bazı şirketler çalışanların kendi aralarında ve yönetimde bulunanlarla daha sıkı bağlar oluşturması için bilgisayar oyunları oynatmaya başladılar. Böylece takım halinde çalışma, yakınlık kurma ve zor anlarda karar verme gibi konularda gelişme kaydedildiği belirtiliyor.

Karşı karşıya olan oyunlar yerine, oyuncuların beraber hareket ettiği co-op oyunların tercih edildiği şirketlerde bazen herkesin birbirine karşı olduğu yapımlar da tercih ediliyor. Böylece gün içinde sinir olduğunuz patronunuzu oyunda vurabilme şansını elde edebiliyorsunuz.

Grinnell Computers, Havok ve Electronic Arts gibi şirketlerde böyle uygulamalar oldukça yaygın. Sağlanan başarının diğer şirketlere sıçraması da bekleniyor. Şirket içinde oynanan oyunların başında Valve’ın Left4Dead geliyor.

:: İş yerinde oyun oynuyor musunuz?

iPhone Patladı mı?

Apple’ın ürünlerinin patladığına ve yandığına dair daha önceleri birçok haberle karşılaşmış, bunları sizlerle paylaşmıştık. Bu haberlere bir yenisi daha eklendi. Fransa’da Romain Koleda adlı bir genç kız arkadaşının iPhone’unun patlayarak yüzünü yaraladığını iddia ediyor.

Olaydan saniyeler önce telefondan tıslama benzeri bir ses çıktığını daha sonra ise ön camın kırılarak gözüne ufak cam parçalarının girdiğini belirten gencin başına geldiği iddia edilen olayın hangi iPhone modeliyle olduğu belirtilmedi. Romain Koleda’nın annesi Apple’a dava açmaya hazırlandıklarını belirtti.

Fransız haber ajanslarının taleplerine karşın Apple konu hakkında yorum yapmadı. Ancak Apple teknik destek bölümünden bir yetkili 3GS modellerinde pilin belli durumlarda çok ısınabildiğini, kullanıcılar isterse bunları değiştirdiklerini belirtirken, daha önce patlayan bir iPhone ile ilgili hiçbir şey duymadığını söyledi.

:: Bu olay sizce gerçek mi, yoksa Apple’dan para koparmaya çalışan bir ailenin oyunu mu?

Online Oyunlar Virüs Saçıyor

Zararlı yazılımları istatistiksel olarak günlükleme sistemi olan ESET ThreatSense.Net raporlarına göre “Win32/PSW.OnLineGames” adlı bu yazılım tüm malware tespitlerinin % 16.18‘ini oluşturuyor. Bu yazılım, özellikle masif, çok eşli, çevrimiçi oyunlar (MMORPG) ve bu oyunlara katılımlar hakkında bilgi toplama amaçlı ve rootkit, keylogging yeteneklerine sahip bir Truva atı ailesine mensup. Genel olarak bilgiler davetsiz misafirin bilgisayarına gönderiliyor.

 

Lineage, World of Warcraft ve Secondlife gibi MMORPG oyunlar, sadece taciz için değil phishing ve diğer dolandırıcılık yöntemleri gibi gerçek dünyada finansal kayıplarla sonuçlanabilecek tehditlerle maruz kalıyor.

 

Temmuz ayı boyunca “Win32/Agent” adlı zararlı yazılım, ikinci önemli tehdit olarak raporlandı. ESET bu etiket ile, kullanıcı bilgilerini uzaktaki saldırgana göndermeye çalışan bir dizi malware’i tanımlıyor. Bu malware genellikle kendini geçici (temporary) dizinlere kopyalıyor ve kayıt defterine, gizlice yerleştirdiği ve rastgele başka dizinlere kopyaladığı dosyalar ile ilgili kayıtlar ekliyor. Bu da dosya tespit edilip silinse dahi sistem her başladığında zararlı işlem tekrar yürütülecek anlamına geliyor.

Bir süredir gündemde olan ve üçüncü tehdit sırasında yer alan “Win32/Conficker” ise Windows işletim sistemlerindeki bir açığı kullanarak ağ üzerinde yayılan bir solucan türü. Bu açık sayesinde saldırgan geçerli kullanıcı bilgilerine ihtiyaç duymadan sisteme girebiliyor. Sürümüne bağlı olarak güvenli olmayan paylaşımlar ve çıkarılabilir medyalar aracılığı ile de Windows’un Autorun özelliğini kullanarak yayılabiliyor.

:: Bu tehditlere maruz kaldınız mı?

Otomobilinizi Kişiselleştirin

EA Montreal tarafından geliştirilen Need for Speed Nitro‘nun yeni videosu yayınlandı. Seçtiğimiz otomobilleri istediğimiz gibi boyayıp, yapıştırmalar ile kişiselleştirebileceğimizi gözler önüne seren trailer, tamamen oyun içi görseller ile hazırlanmış.

#http://trailers.gametrailers.com/gt_vault/10881/t_nfsnitro_customize.flv#

Sadece Nintendo Wii ve DS için geliştirilen Need for Speed Nitro, bilindiği üzere NFS: Shift ve World Online‘dan farklı bir oyun. Shift, yeni nesil konsollar ve PC için geliştirilirken, grafikleriyle göz dolduruyor. World Online ise tamamen ücretsiz olarak, İnternet üzerinden oynanacak bir PC yarış oyunu. Geriye kalan Nitro ise, Nintendo’nun oyun konsolları için geliştirilen ve hareket algılayıcılı kumandayı etkin bir biçimde kullanan yeni Need for Speed’in adı. NFS: Nitro, 17 Kasım’da marketlerde olacak.

:: Hangi Need for Speed oyununu daha çok bekliyorsunuz?

Netscape Efsanesi Geri Dönüyor!

Marc Andreessen tarafından 15 sene önce geliştirilen Netscape Internet Browser, piyasaya çıktıktan bir süre sonra Internet Explorer‘a büyük rakip olmuş, milyonlarca internet kullanıcısı tarafından tercih edilmişti. O dönemler IE’ynin tek alternatifi olan Netscape, son 4-5 yılda düşen pazar payıyla birlikte tarayıcı piyasasından çekilmişti. Marc Andreessen, yeni bir tarayıcı üzerinde çalıştıklarını açıklayana kadar Netscape, 1990lı yıllarda internet kullanıcısı olanlar tarafından unutulan efsaneler arasında kalacaktı.

 

Görülen o ki Andreessen ve ekibi, unutulmak istemiyor ve bunun için sıkı bir çalışmaya girmişler. Andreessen, yeni Netscape‘in herkesi şaşırtacağını ve yeni nesil internet kullanıcılarına da kendilerini tanıtacaklarını açıkladı.”Çok iyi bir ekip kurduk ve bu ekibin elinden çıkacak işe sonuna kadar güveniyorum” diyen Andreessen, bizleri yenilikçi bir tarayıcıyla tanıştırmaya hazırlanıyor.

:: Netscape’i daha önce duymuş muydunuz?

İşte Batman’in Oyuncakları

25 Ağustos’ta PlayStation 3 ve Xbox360 için, 15 Eylül’de ise PC için raflarda yer alacak olan Batman Arkham Asylum‘un yeni trailer’ı oldukça ilgi çekici. Geçtiğimiz günlerde demosu yayınlanan ve oyun çevrelerinden büyük övgüler alan yapımın, hemen hemen her hafta yeni bir materyali yayınlanmaya başladı. Rocksteady Studios tarafından geliştirilen oyunun dağıtımcısı Eidos, Batman: Arkham Asylum’u gündemden düşürmeye niyetli değil.

#http://trailers.gametrailers.com/gt_vault/10111/t_batmanaa_gadgets.flv#

Yeni trailer’da Kara Şövalye‘nin oyuncaklarına yakından bakıyoruz. Batarang’den patlayıcılara kadar, Batman’in Joker ve arkadaşlarına karşı kullanacağı tüm cihazlar videoda yer buluyor. Eğer yapımın demosunu oynamadıysanız, 2 GB boyutundaki dosyayı şu adresten indirebilirsiniz.

:: Batman: Arkham Asylum’un demosunu beğendiniz mi?

Hayatımızı Değiştiren Elli Yıllık Teknolojiler

O dönemi bilen kişiler tarafından son yüzyılın en muhafazakar yılları olarak kabul edilen 1950′lerde teknoloji konusunda büyük atılımlar yaşanmıştı. İkinci Dünya Savaşının üzerinden daha on yıl bile geçmemişken, savaşın beraberinde getirdiği bilimsel çalışmalar, daha önceleri sadece talep edilebilen ya da kafada tasarlanabilen teknolojileri gerçeğe yaklaştırmaya başlamıştı.

Mikroçip, modem ve kişisel bilgisayarların ilk örnekleri bu dönemde görülmeye başlandı ve bu cihazların icadı dünyayı değiştirdi. O dönemde geliştirilen teknolojiler olmasaydı şimdi kullandığımız birçok cihaz sadece birer hayal olacaktı. 1950’li yıllarda icat edilen ve günümüz teknolojisinin temellerini atan şeyler nelerdi merak ediyor musunuz?

{pagebreak::Mikroçip, Tümleşik Devre}

Mikroçip / Tümleşik Devre

Üretilen ilk mikroçipin görünümünün günümüzdekilerden çok farklı olduğunu söylemek gerek. Texas Instruments’tan Jack Kilby ve Fairchild Semiconductor Corporation’dan Robert Noyce (Intel’in kurucularından) ilk tümleşik devrenin mucitleri olarak anılıyorlar. Ancak buradan bu iki kişinin beraber çalıştığı fikrine kapılmayın. İkisinin arasında altı aylık bir fark var.

Texas Instruments tarafından üretilen ilk mikroçiplerden biri

Jack Kilby, 1958 yılında ilk çalışan modeli geliştirmeyi başardığında, Robert Noyce’un modelinin henüz daha elden geçmesi gereken kısımları bulunuyordu. Örneğin, bileşenleri bağlamak için germanyum kullanan Noyce, daha sonra bunu silikonla değiştirmek zorunda kalmıştı. Kilby geliştirme konusunda daha hızlı davransa da ilk ticari model 1961 yılında Fairchild Semiconductor Corporation tarafından piyasaya çıkarılmıştı ve serçe parmağı boyutlarındaydı.

Günümüzde 100 milyon adet transistör barındıran yongalara karşın ilk mikroçipin üzerinde sadece tek bir transistör, üç adet resistör ve bir adet de kapasitör bulunuyordu.

{pagebreak::Bilgisayar}

Bilgisayar

1949 yılında yapıldığından dolayı dosya konumuzun sınırlarının dışında kalabilir belki ama ilk bilgisayarlardan olan EDSAC’dan bahsetmesek olmazdı. Sadece bir yıl için bilgisayarlardan bahsetmeseydik, günümüzün teknolojisinin temellerinden birini eksik anlatmış olurduk. EDSAC (Electronic Delay Storage Automatic Calculator) dünyadaki ilk bilgisayarlardan biriydi ve iş uygulamaları için geliştirilen ilk bilgisayar olan LEO1′in temelini oluşturuyordu.

EDSAC’ın bir odayı kaplayan boyutlarını günümüzdeki netbook’larla kıyaslayınca teknolojinin ne denli geliştiğini anlayabiliyoruz

EDSAC, bellek için civadan yapılmış hatlar, mantık devresi olarak da vakumlu tüpler kullanıyordu. Bu makineye veri girişi beş delikli kağıttan yapılırken, çıkış da tele yazıcılardan alınıyordu. Bilgisayar Mühendisliği alanında dünyadaki ilk doktora yapan kişi olan David Wheeler, EDSAC ile ilk altyordamı icat ederek, 1951 yılında yazılan ilk programlama kitabının yazarlarından biri olmuştu.

Bundan daha ilginci 1952 yılında EDSAC ile dünyanın ilk dijital görüntülü oyunun yapılmış olması. A.S. Douglas adlı araştırmacı OXO (üç tane O ya da üç tane X’i yan yana getirmeye çalıştığınız oyun) oyununu EDSAC ile katod ışın tüpleri kullanarak yapmayı başardı. Elbette günümüzün grafik canavarı oyunları ile kıyaslanmaz ama bu işin ilk nasıl başladığını görmek gerçekten çok ilginç.

{pagebreak::Modem}

Modem

İlk dijital modem, ABD’nin geliştirdiği hava savunma sistemi SAGE’in (Semi Automatic Ground Enviroment) artan ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla üretilmişti.

Ticari amaçla üretilen ilk modem: AT&T Dataphone

Ülke çapındaki radarlar, hava üsleri ve kontrol merkezleri arasında iletişimi sağlamak amacıyla üretilen bu modemler, seri üretime geçen ve Bell 101 veri seti standardını kullanan ilk modemlerdi. Telefon hatlarını kullanan bu cihazlar verileri de telefon ağı sayesinde dağıtıyorlardı.

O günden bugüne modemlerin tasarımı öyle çok değişti ki şu anki genç neslin çocukları çevirmeli modemin ne olduğunu bile bilmeyecekler gibi gözüküyor.

{pagebreak::Fiber Optik Kablo}

Fiber-Optik Kablo

İngiltere’den Narinder Singh Kapany, Harold Hopkins ve Hollanda’dan Abraham van Heel adlı fizikçiler 1954 yılında ışık ekleme yöntemini keşfettiler. Bu ilk denemeler çok başarılı sonuçlar vermese de 1956 yılında Kapany ilk fiber optik kabloyu üretti. Daha sonra van Heel bu kabloyu oluşturan plastik, cam ya da tellerin etrafını saydam kaplamayla kapatmanın hatlarda oluşan karışma ve bozulmaları ortadan kaldıracağını keşfetti.

Günümüzde kullanılan TOSLINK fiber optik kablo

1950′lerin sonuna gelindiğinde Lawrance Curtis cam kaplama telleri geliştirdiğinde fiberoptik tasarımı bir adım ileriye gitti. 1960’lı yıllarda LASER’in icadıyla birlikte bu teknoloji, günümüzde kullanılan fiberoptik kabloların tasarımının yolunu tamamen açtı.

{pagebreak::Kredi Kartı}

Kredi Kartı

Bilgisayarımız var, dünyaya bağlanmamızı sağlayan modemi ve fiber optik kabloları da icat ettik, peki bunları nasıl satın alacağız? Tabi ki kredi kartıyla. ABD’deki restoran zinciri Diners Club’ın sunduğu kart türünün ilk örneği olsa da sadece yemek için kullanıldığı için resmi olarak dünyanın ilk kredi kartı 1958′de American Express’in çıkardığı kart olarak kabul ediliyor.

İşte cebimizde para olmasada harcama yapmamıza yol açan kartın ilk örneği

Görünüş ve sahip olduğu teknoloji açısından günümüzdekilere pek benzemese de ilk kredi kartı, bugünküler gibi tüketim çılgınlığımızı iyice kamçılayan, içimizdeki alışveriş canavarını ortaya çıkaran özelliklere sahipti.

:: 2000’li yıllarda yapılan hangi icat 50 yıl sonrasının dünyasını değiştirebilir?

iPhone’lar Yuvasına Dönüyor

En sonunda Çinliler uzun süredir ürettikleri iPhone’a yasal olarak sahip olabilecekler. Çin’in en büyük ikinci iletişim şirketi China Unicom, Apple’dan 1,46 milyar $ karşılığında 5 milyon adet iPhone satın aldı. İlk parti satışın önümüzdeki ay içinde başlayacağı belirtiliyor.

Tüm iPhone’lar Çin’de üretilmesine rağmen, telefonun ülkede yasal olarak satışına bugüne kadar izin verilmemişti. Ülkede hiç iPhone sahibi olmadığını söylemek tabi ki hayalcilik olur. Bugüne kadar yasal olmayan yollarla iPhone’a sahip olan Çinliler artık bundan sonra resmi olarak, kendi ürettikleri bu cihaza sahip olabilecekler.

:: Kendi ürettiğiniz bir şeye sahip olmanızın yasak olması sizce nasıl bir duygu olabilir?

Leopar Erken mi Geliyor?

Dünyanın (bilhassa Apple fanatiklerinin) gözü, Apple’ın son çıkaracağı işletim sistemi Mac OS X Snow Leopard 10A432‘de. Önceden açıklanan tarihlere göre yeni Leopar, 22 Ekim‘de raflardaki yerini alacak. Son sürümü üzerindeki çalışmalarda sona geldiğini açıklayan Apple ise, meraklı bekleyenlerine bir sürpriz yapıp Leopar’ı 22 Ekim’den daha erken bir sürede piyasaya çıkarmaya hazırlandığını belirtti.

 


Kar Leoparı tüm ihtişamıyla piyasaya çıkmayı bekliyor.

Yeni ön görülen tarihin ne olduğu konusunda kesin bir açıklama yok. Fakat Apple’ın içinden gelen dedikodulara göre bu tarih 28 Ağustos. Tarihi 2 ay kadar öne çekmelerinin sebebi, Leopar’ın ön görülemeyen bitiş tarihi mi yoksa önceden planlanmış bir sürpriz mi bilinmiyor. Bir kısım ise Apple’ın, Microsoft’un Windows 7 ile birlikte tüm ilgiyi kendisine çekmeyi başarması dolayısıyla, Leopar’ın çıkış tarihini daha erkene alarak bu ilgiyi Windows 7’den uzaklaştırmak istediğini söylüyor. 

Quakecon’da Şov Başladı!

id Software tarafından hazırlanan ve 1996’dan bu yana gerçekleştirilen Quakecon organizasyonu, bu yıl hızlı start aldı. Öyle ki, firmanın şu sıralar beklenen en önemli oyunlarından Wolfenstein ve Rage, etkinlikte sahne aldı! İki yapımın da birer tane videosun yayınlanan Quakecon 09, 13 – 16 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek.

Organizasyonda, 18 Ağustos’ta satışa sunulacak olan Wolfenstein’ın açılış trailer’ı yayınlandı. İşte yeni Wolfenstein oyununun açılış videosu:

#http://trailers.gametrailers.com/gt_vault/9183/t_wolfenstein_launch.flv#

{pagebreak::Rage}

Yayınlanan görselleri ile büyük beğeni toplayan Rage de Quakecon’un ilk gününde unutulmadı. Yaklaşık bir yıl aradan sonra yeni trailer’ı yayınlanan oyunun görüntüleri, son derece başarılı gözüküyor. Yüksek grafik kalitesine sahip oyunlarıyla tanınan id Software’in yeni fenomeni, bir hayli iddialı geliyor.

#http://trailers.gametrailers.com/gt_vault/5315/t_rage_quakecon_80ac8088_hd.flv#

:: id Software imzalı oyunları beğeniyor musunuz?

Laptop Şarjı Çabuk Bitenlere Özel

Dizüstü bilgisayara sahip kullanıcıların yaşadığı en büyük sıkıntılardan biri, bilgisayarın şarj kablosu  takılı değilken şarjlarının çok çabuk tükenmesidir. Öyle bir an gelir ki dizüstü bilgisayarı şarja takmadan kullanmanız gerekir ve dolayısıyla bir batarya problemi ortaya çıkar. BatteryCare adlı bir yazılım bu duruma büyük ölçüde son vermeyi planlıyor.

 

 

BatteryCare, bir yazılım olmasına rağmen şarj sıkıntısına nasıl son verebilir? Tabii ki yedek bir bataryanın size kazandırdığı ek süre kadar bir süre kazandıramaz belki ama, mevcut bataryanızı tam kapasiteyle kullanmanızı sağlayabilir. Bu da, size tahmin edemeyeceğiniz kadar bir süre kazandırabilir. BatteryCare, ücretsiz olmasından dolayı kullanıcıların büyük beğenisini kazanacak gibi gözüküyor.

Yazılımı indirmek için tıklayın.

:: Siz de çabuk biten şarjdan dolayı şikayetçi misiniz?